Covid-19 Sonrası Gayrimenkul ve Konut Sektörü Üzerine Senaryolar
Geçtiğimiz sene Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid-19, şu anda bilmediğimiz binlerce taşıyıcı insanda büyük boyutlarda tüm dünyaya yayılmaya devam ediyor. Tüm dünya gündeminde de bu konu var. Büyük ölçüde ölüm bekleniyor. Tüm dünyada Covid-19 nedeni ile yeni bir döneme girdiğimiz ortada. Pandemi olarak kabul edilen bu küresel salgın ilk başta toplum sağlığı ve ekonomiyi etkilemekte ve önümüzdeki dönemde çok farklı alanlarda da etkisini göstereceğe benziyor. Bu açıdan gayrimenkul sektörü ve konut piyasaları ile ilgili geleceğe dair senaryoları tartışmalıyız..
Öncelikle içinde olduğumuz belirsizlik ortamı ve hükümet tarafından alınan tedbirler bize ekonomik olarak bir daralma sürecine gireceğimizi gösteriyor. Son dönemde iyi durumda olmayan gayrimenkul sektörü, bu belirsizlik ortamında sektöre yatırım yapacaklar açısından büyük riskler taşıyor. Geri ödemelerde yaşanacak sorunlar bu risklerin başında geliyor.Peki, bu sürecin gayrimenkul sektörüne etkileri nasıl olacak?
İlk etapta hükümetin piyasa istikrarını koruma amaçlı alınan önlemler kapsamında konut faizlerini düşüreceğini ve vergi düzenlemelerine gideceği öngörülebilir. Bu çaba kısa vadeli bir çözüm olmakla beraber, yumuşak geçiş sürecinin sağlanması açısından faydalı ve gerekli olacaktır.
Küresel anlamda yaşanan son süreçte uzun zaman evde zaman geçirmek ve evden çalışmanın konuta barınma işlevinin ötesinde bakılmasına neden olmuştur.
Gelecekte kentsel ve birim konut ölçeğinde bazı deneyimler tartışılması gereken konular arasında özetlenebilir;
– Kentsel ölçekte iş merkezlerine yakın yüksek kira – düşük metrekare dengesi kuran çalışan nüfus gelecekte düşük kira – yüksek metrekare ye yönelebilir mi? Bu kentsel yayılmayı, çok merkezli kentlerde ikincil merkezlere nüfus hareketlerini, hatta kasabalara iç göçü tetikler mi?