EDREMİT AKÇAY SARIKIZ
EMLAK GÜVENCESİYLE
MEHMET KARAKURUM
0533 170 03 64
CENNET AYAĞI MAHALLESİNDE
...125m2 DÜKKANIMIZ KİRALIKTIR...
DÜKKAN ZEMİNİ KOMPLE
GRANİTTİR
AYRICA BODRUMDA DEPO
OLARAK KULLANABİLECEĞİNİZ ALAN VARDIR
LAVABO ve WC
BULUNMAKTADIR
BİNANIN YAN
TARAFINDAN DİĞER BÖLME OLAN (DEPO) KISMINA DA ÇİFT KANATLI KAPISI BULUNMAKTADIR
EŞYA ve MALZEME
GETİRİP GÖTÜRMEK İÇİN
İDEALDİR
BULUNDUĞU KONUMDA
BİRÇOK OKUL
REHABİLİTASYON
MERKEZİ
ÇEŞİTLİ MARKETLER
KAFELER
LOKANTALAR
MEVCUTTUR
DOLMUŞ TAKSİ HATTI
ÜZERİNDEDİR.
SİZ DEĞERLİ
MÜŞTERİLERİMİZİ AĞIRLAMAKTAN MEMNUNİYET DUYARIZ...
1+1 BRÜT 125 M2 CİVARI
SES VE ISI YALITIMI
MERKEZİ SİSTEM ISITMA
KAZ DAĞI MANZARALI
ULAŞIM SORUNU OLMAYAN
ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNE
YAKIN KONUMDA
DOĞA
İLE İÇ İÇE
Dükkan ilanındaki net ve brüt metrekareler yaklaşık
olarak gayrimenkul sahibi tarafından bildirilmiştir.
‘’EDREMİT AKÇAY SARIKIZ EMLAK ‘’olarak bu beyandan bizim sorumluluğumuz
bulunmamaktadır.
İlandaki konum temsilidir…
EDREMİT AKÇAY SARIKIZ EMLAK
2005 YILINDAN İTİBAREN EMLAK SEKTÖRÜNDE SÜREKLİ GELİŞMEKTE VE HER GEÇEN
GÜN BÜYÜYEREK SİZLERE DAHA İYİ HİZMET VE GÜVENLE DÜKKAN SAHİBİ YAPIYORUZ,
YENİLİĞE AÇIK ŞEFFAF BÜYÜK BİR AİLE ŞİRKETİYİZ,GENİŞ PORTFÖYÜMÜZ İLE KÖRFEZ
BÖLGESİNDE EN UYGUN VE SİZİN GÖNÜL RAHATLIĞI İLE SAHİP OLACAĞINIZ YERLER İÇİN
ÇALIŞIYORUZ.
ŞUBELERİMİZ; AKÇAY, ALTINKUM, KADIKÖY, EDREMİT, HAVRAN 5 ADET ŞUBEMİZLE SİZLERE
HİZMET ETMEKTEN ONUR DUYARIZ.
SARIKIZ EMLAKLAR GRUBU OLARAK BİRİNCİ İLKEMİZ GÜVEN VE GÜVENLİ
ALIŞVERİŞ PRENSİBİMİZ OLDUĞU İÇİN MÜŞTERİLERİMİZİ BİZZAT SATICILAR İLE BİRARAYA
GETİRİP ŞEFFAF VE DÜRÜST BİR ORTAMDA BULUŞTURUYORUZ. BÜTÜN PAZARLIKLARI SİZLER
YAPIYORSUNUZ BİZ SADECE SİZLERE EN İYİ ŞEKİLDE DANIŞMANLIK YAPIYORUZ.
SARIKIZ EMLAK YAŞAMIŞ OLDUĞUMUZ BÖLGEDE DAHA ÖNCELERİ YAŞANMIŞ BİR EFSANEDEN
ESİNLENEREK ADINI ALMIŞTIR.
Mütevazi
sermayeniz ile yola çıkıp girişim dünyasına adım mı atacaksınız… Peki küçük
girişimci olmaya hazır mısınız? Küçük girişimcileri bekleyen riskler ve
fırsatlar hakkında neler biliyorsunuz. Emeğinizi ve paranızı riske etmeden önce
işin uzmanlarının uyarılarına bir göz atmanızda fayda var…
Yıllarca çalıştınız,
bir birikim yaptınız ve şimdi o birikimle kendi işinizi kurmak istiyorsunuz.
Belki bir bakkal açacaksınız veya bir kafe ya da bir restoran. Neler yapılmalı,
nerelere başvurmalı, nelere dikkat edilmeli? Bütün birikiminizi bir yere
yatırmadan önce dikkat etmeniz gereken çok şey var. Her şeyi iki kere düşünmek
gerekiyor. Eğer vaktim bol, bir yer açıp oturur keyfime bakarım diyorsanız
baştan uyaralım, bu tür girişimcilikte çok daha fazla sorumluluk, belirsiz
çalışma saatleri var. Ayrıca batar mısınız çıkar mısınız o da belli değil. Bu
riski almaya hazır mısınız?
Uzun
yıllar çalıştınız, emekli oldunuz veya kurumsal hayattan sıkıldınız, yaptığınız
birikimle küçük bir yer açmak, hayalini kurduğunuz işle uğraşmak istiyorsunuz.
Bu bir butik olabilir, bakkal olabilir, kafe olabilir, kuaför salonu olabilir.
Yıllarca yaptığınız bu birikimi kullanırken çok dikkatli olmanız gerekiyor.
Alınan kötü bir karar veya yapılan yanlış bir hesap bütün emeğinizin uçup
gitmesine neden olabilir.
Bir kere
en başından uyaralım, eğer kendi yerinizi;
-Yıllarca patronun ağız kokusunu çektim, artık kendi işimin patronu olacağım,
kimseye boyun eğmeyeceğim,
– Nasıl olsa yer benim, istediğim saatte açar kapatırım,
– Tek sorumlu artık benim, kimseye hesap vermek zorunda değilim.
– Nasıl olsa bir sürü boş vaktim var, bir yer açayım da en azından dükkânda
otururum motivasyonuyla açıyorsanız, açmayın.
Bu sefer
patronunuz olmayacak evet, ama bu sefer sorumlu olduğunuz kişiler çıkacak
karşınıza: Müşteriler, tedarikçiler, eğer kiradaysanız dükkân sahibi,
çalıştırdığınız kişiler, hatta onların aileleri! Daha önce kurumsal hayatta bir
tecrübeniz olmuşsa bilirsiniz, işinizi yapar paranızı alırsınız. Fakat kendi
yerinizi açtığınızda düşünmeniz gereken birçok şey olacak. Yani eskisi kadar
rahat olmayacak kafanız.
Yerin
sizin olması ve istediğiniz saatte açıp kapatmanız da satışları, müşteriyi
dolayısıyla kazancınızı etkileyeceği için bu da sizin seçiminize kalamayacak.
Üstelik yıllarca hafta sonu tatil yapmışsanız, cumartesi pazar dükkanı açmak,
bayramlarda bir yerlere gidememek de bu işin pek de hayalinizdeki gibi
olmadığını gösterebilir size.
Düşünülmesi
gereken onlarca şey olduğu için bu tip girişimcilik boş zamanda yapılan bir iş
değil. Hatta tam zamanlı bir çalışmadan çok daha fazlasını gerektiriyor. Yani
bunun için enerjiniz, isteğiniz, motivasyonunuz yoksa hiç girişmeyin.
Özyeğin
Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Danışmanı Ozan Sönmez girişimciliğin normal
çalışma hayatındakinden çok daha fazla sorumluluk isteyen bir iş olduğunu
vurguluyor: “Hayat kalitenizi çok düşüren bir şey olabilir, eskisinden daha
erken kalkıp daha çok çalışmanız gerekebilir. Ülkemizde ortaklık kültürü
gelişmemiş ve güven az. İş hayatında öyle bir ortaklık kültürünün gelişmesine
gerek yok. Yönetici olsun veya olmasın çeşitli insanlarla çalışıyor ama ortak
değiller, sorumlulukları belli seviyede kalıyor. Girişimci olduğu zaman bir
ortağı varsa yediğinden içtiğinden ailesine, sağlığına, amcaoğluna kadar her
şeyden sorumlu oluyorsunuz. Ortağınızın performansı sizin işinize yansıyor.
Aynı zamanda riskli bir şey, hayat kalitesi düşebilir. Bunlara da hazırlıklı
olmak lazım. Birikimi tek bir girişime bağlamadan önce özellikle ailesi ve
etrafına danışması ve fikir alması gerekiyor.”
Bu kısma
kadar okuyup hâlâ girişim konusunda istekli ve hevesliyseniz bundan sonra
yapılması gerekenler konusunda küçük bir rehber hazırladık. Nerelere
başvurulmalı, işler nasıl yürütülmeli, kimlerden destek alınmalı…
Nereye
başvurmalı?
Bir işyeri açacaksınız, mesela bir kafe… Nerede açacaksınız, ne satacaksınız,
yemekleri kim yapacak, neyi nereden alacaksınız, açmak istediğiniz yerde sizin
gibi işletmeler var mı, kaç kişiyi işe alacaksınız, paket servis olacak mı,
seçtiğiniz yer hangi saatlerde yoğun hangi saatlerde sakin? Bütün bunların çok
iyi hesaplanması gerekiyor.
Bunlar
dışında kira, sigorta, satılacak ürünler gibi artan maliyetlerin iyi hesaplanması
gerekiyor. Pazar araştırması iyi yapılmalı. Ayrıca rekabet ortamına da
bakılmalı.
Bir yer açmak istiyorsanız ilk aşamada başvurmanız gereken yerler var. Mesela:
◊ İşletmenin (şahıs firması) vergi dairesi açılışı için gerekli olan evraklar;
2 adet resimli ikametgâh senedi, 2 adet noter onaylı nüfus cüzdan sureti, 2
adet imza beyannamesi, işyeri kira ise kira kontratı, kira değilse tapusu, 1
adet nüfus cüzdanı fotokopisi, işlemleri takip edecek mali müşavire noterden vekâletname
vermek gerekiyor.
– Ticaret Odası kaydı için (şahıs
işletmelerinde zorunlu değil), noter onaylı tescil talepnamesi ve nüfus cüzdan
örneği ile kayıt beyannamesi, taahhütname, dilekçe ve harç ödeme makbuzları ile
başvuruluyor.
– Eğer Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) tabi çalışan olacaksa SGK açılışı
yapılması gerekiyor. SGK açılışı yapılacaksa; imza beyannamesi, nüfus cüzdanı
fotokopisi, ikametgâh, işlemleri yapacak kişiye noterden vekâletname verilmesi
gerekiyor. Matbu SGK başvuru formları doldurularak ilgili SGK müdürlüğüne
başvuruluyor.
– Yazar kasa kullanılması gereken bir iş yapılacaksa vergi dairesinden izin
alınması gerekiyor. Bunun için de yazar kasa izin yazısı vergi dairesinden
alınıyor. Yazar kasa ruhsatnamesi ve yazar kasanın alım faturası ile firma
sahibi serviste açılış yaptırılıyor. İlk yazar kasa fişi ve ruhsatname, yazar
kasa faturası ile dilekçe ile vergi dairesine başvurarak yazar kasa levhası
alınıyor.
Kendi
işini kurmak isteyenlere tavsiyeler
Yeni jenerasyon kendi işini yapmayı, kendi hayallerinin peşinden gitmeyi tercih
edebiliyor. Bir yer açmayı düşünenler için karşılaşabilecekleri durumları,
dikkat etmeleri gereken şeyleri sıraladık.
Sadece başlangıç parası yetmez
İşletme
açarken yapılan en büyük hatalardan biri başlangıç parasıyla işe
girişilebileceğini sanmak. Kabaca yapılan hesapta genelde kira, iç dekorasyon,
evrak işlerine gidecek para düşünülüyor. Elde bu miktar varsa ve hemen dükkânı
tutup eşyaları almaya başladıysanız büyük ihtimalle maddi açıdan sıkıntı
yaşayacaksınız demektir. Ayrıca işletme sermayesi denen bir para var ve iyi
hesaplanması gerekiyor. Bu nedenle işletme açılmadan finansal tablo çıkarıp
plan yapılması öneriliyor.
Lokasyona
dikkat edin
Küçük işletmelerde dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise lokasyon. İş ne
olursa olsun, mağaza yanlış yere açılmışsa girişimci sorun yaşıyor. Eğer kişi
bilişimle uğraşmayacaksa, dışarıdan çalışmayacaksa, fiziki bir mekâna ihtiyacı
varsa uygun bir yer seçilmesi gerekiyor. Bu bilgiler eğitimlerde veriliyor ama
gözlem de önemli. Dükkân açmayı düşünülen yer dolaşılmalı, gezilmeli, diğer
işletmelere ve o bölgeye gelen müşteriye bakılmalı. Haftanın değişik günleri,
değişik saatlerde giderek oradan geçen insanlara dikkat edilmesi gerekiyor. “Özellikle
15-20 yıl belli şirketlerde çalışmış kişilerin birikimlerini doğru kurgulaması
gerekiyor. Çünkü bundan sonraki başarısızlık çok büyük hayal kırıklıklarına
neden olabiliyor.”
Gözlem
yapın
Ne iş yapacağınızı belirlediniz, semti seçtiniz, kafanızda kabaca oturttunuz
yapacaklarınızı. Fakat bir yer açtığınızda kimlerle ne sıklıkta iletişime
geçeceğinizi ne yoğunlukta iş yapacağınızı bilmiyorsunuz. Mesela bir bakkal
açmak istiyorsanız sabahtan bir bakkala gidin, gün içinde kimler gelip gidiyor,
kimlerle iletişim halinde, mallar ne sıklıkta geliyor, raflar ne kadar çabuk
boşalıyor gözlemleyin. Yan yana birçok bakkal vardır ama bir tanesi çok iş
yapar. Böyle yerlerde aralarında mutlaka bir fark olduğunu , ya ürünü veriş
şekli ya sunumu, tezgahı farklıdır, bunların hepsi için gözlemlemek çok önemli
diyor ve ekliyor: “İş yapmaya karar verdiğinizde o işin nasıl yapıldığına
bakmak sonra da kendi yoğurt yiyişinizi ortaya koymanız gerekir.” raflardaki
ürünlerin nasıl dizildiğinin bile önemli olduğunu : “Bazı bakkallarda ön
raflarda salçalar duruyor. Salça, görüldüğü zaman talep uyandıran bir şey
değil. Kimse ne güzel salçaymış diye salça almaya karar vermez. Ama meşrubat
öyle değil, alıp içeyim mantığı var. Görünür yere koymak lazım. İyi raf
yönetimi yapan yerler kazanıyor.”
İş planı
yapın
Böyle bir işe girişmeden önce kişinin çevresiyle de konuşması gerektiğini ,
fikirleri paylaşmanın yeni düşünceler doğurabileceğini, gelişimi
sağlayabileceğini söylüyor. Bununla birlikte fizibilite çalışması, pazar
araştırması, yer seçimi, müşteri kitlesi, kaça patlayacağı, nasıl olacağı ve iş
modeli, iş planı ile ilgili çalışmalar yapılıyor. İş planı, fizibilite
çalışmalarının hepsinin bir plan çerçevesinde döküldüğü, kişiyi ve işini
anlatmakla başlayan bir plan. Ayrıca hedeflerin konduğu ve bu hedefleri
gerçekleştirmek için yapılacak satış, üretim miktarı, pazar araştırmaları ve
bunun sonucunda ortaya çıkan finansal tabloyu görmeyi sağlayan bir yapı. Bu da
işin yapılıp yapılamayacağı konusunda girişimciye somut veriler sunuyor. İş
planı yapıldıktan sonra, girdiler çıktılar tahmini olarak hesaplandıktan sonra
kişi işi yapıp yapmamaya karar veriyor.
Deneyimli
biriyle işe girişin
Bütün bu süreç devam ederken daha önce bu yollardan geçmiş birinden yardım
almak da faydalı olacaktır. Girişimci daha önce çalışmışsa ve yeni işi de aynı
sektörle ilgiliyse eski bağlantılarını iş yapmak için kullanabilir. Tamamen
farklı bir iş kolunda ilerlenecekse, işletme açılmadan bu konuda kurslara gidilebilir.
işi kurduktan sonra bu işe benzer bir geçmişi olan biriyle abi-kardeş ilişkisi
kurmak gerektiğini : “Kendine mentol gibi birilerini bulmaları faydalı
olacaktır. Eğitimler tabii ki gerekli ama iş yapış konularında pratik bilgi
önemli.”
Sözleşmeler-sigorta
Eğer işi bir ortakla yürütecekseniz, ne kadar eski veya ne kadar yakın
arkadaşınız olursa olsun bir ortaklık sözleşmesi imzalayın. Bir başka önemli
nokta ise sigorta., çoğunlukla aile şirketlerinde bu konuların başta pek
konuşulmadığını ama çok önemli ve gerekli olduğunu : “Ortaklardan birine bir
şey olursa ne olacak, hayat sigortası var mı, iş sigortası var mı bunları da
mutlaka bilen bir uzmana danışılmalı. Kaza olabilir ve işler kalabilir, bu
durumlarda ne yapılması gerektiğine karar verilmeli.”
Bu
kişilerle mutlaka iletişime geçin
Mali müşavir, muhasebeci ve avukat bir işe girişirken iletişimde olunması
gereken kişilerin başında geliyor. Yeni Türk Ticaret Kanunu konusunda bilgi
almak ve gereksiz yere ceza ödememek için de bu kişiler önemli. Sözleşmeler bu
kişilerle birlikte oturup hazırlanmalı, ortakların bakış açıları incelenerek
taraflar için en uygun hale getirilmeli. Böylece daha sonra çıkabilecek
sorunların da önüne geçilebilir. Bunlar dışında tanıdık bir bankacı da işlerin
tıkırında gitmesi için gerekli. bunun nedeni şöyle : “Hiçbir işletme günün
sonunda zarar ettiği için batmıyor, ödemesi gereken yükümlülüğü zamanında
ödeyemediği için, nakit açığı olduğu için batıyor. O nakit açığını
kapatabileceği, Türkiye’deki yegâne yapı, -aile ve çevre dışında- bankalar.
Bankalarda da kredi limitiniz yoksa baştan tahsis ettirmediyseniz, o ilişkiyi
sıcak tutmadıysanız güvendiğiniz dağlara kar yağabilir. Çoğu işletme nakit
yönetimini yapamadığı için batıyor.”
Destekler
Artık birçok banka küçük işletmeler için hem para hem de danışmanlık desteği
veriyor. Bu desteği veren bankalara gidip koşulları uygun olanlardan yardım
alınabilir. Ayrıca Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme
İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) da hem maddi olarak destek oluyor hem de
girişimcilik eğitimi veriyor. KOSGEB Başkanlığı tarafından yeni iş kurmak
isteyen girişimcilere verilen hibe desteği ise 30 bin TL. İş arayanlar başta
olmak üzere kadınlar, gençler, özürlüler gibi tüm grupların yeni bir iş kurması
amacıyla, gerek KOSGEB olarak, gerek çeşitli kurum ve kuruluşlarla işbirliğinde
70 saatlik uygulamalı girişimcilik eğitimleri veriliyor.
Esnaf
odalarına katılın
Kanun gereği Ticaret Odası’na zaten kayıt yaptırmak gerekiyor. Fakat bunun
dışında bağlı olunan sektörle ilgili odalara da kayıt yaptırılabilir. Fakat
burada da ne kadar aktif olunacağı önemli. Böyle odalarda hem eğitim hem
danışmanlık anlamında etkinlikleri de olabiliyor. Bunları takip etmek
gerekiyor. Ayrıca bu odaların avantajları da var. Benzer işi yapan kişileri
tanıma ve çevreyi genişletme imkanı sunuyor. Fuar ve etkinliklerden de haberdar
olunabiliyor. Sektör hakkında bilgi sahibi olunmasını sağlıyor.
Ne zaman
düzlüğe çıkacağız?
Bu konuda tam bir süre vermek mümkün değil. Türkiye’de ekonomik krizlerin çok
sık yaşandığını düşünürsek neyin ne zaman olacağı da pek belli olmuyor. 9 aydan
önce yatırımın çıkamayacağını. Bunu anlamak ise birçok işletmede kolay olmuyor.
kendi cepleri ve kasayı ayıramadıkları için sürekli bir para akışı olduğunu ama
gerçekten kârdalar mı kârdalarsa ne kadar kârdalar, emin olamadıklarını
söylüyor. “Hesapladığınız gelirleri
ikiye bölersiniz. Giderleri de ikiyle çarparsınız. Bu size gerçek hayata daha
yakın bir tahmin verir. Buna rağmen karlıysanız bu iş yürüyebilir. Mali
müşavire o yüzden çok ihtiyaç var. Hangi vergiler var, ne zaman ödeniyor…
Bunları bilmek gerek.”
Büyümeyi
yönetebilecek misiniz?
Yerinizi açtınız, işler tıkır tıkır gidiyor. Hatta fazla tıkır tıkır gidiyor.
Satışlar o kadar iyi ki, mallar geldiği gibi bitiyor. Daha fazla mal
alıyorsunuz ama bu sefer de koyacak yeriniz yok. Alanınızı genişletmeniz
gerekiyor. Baştan yer bulmak, taşınmak zor iş. Sadece bu da değil, işlere
yetişemediğiniz için eleman da almanız gerekebilir. Kaç tane alınacak, hangi
özellikte olmalı… Düşünecek çok şey var. Büyüyorsanız büyümeyi yönetmenin de
önemli olduğunu belirten Tekir, iş planının iyi yapılması gerektiğini söylüyor.
Fakat ekonominin inip çıktığı bir ülkede bunu ön görebilmek de pek mümkün
değil. Her adımı olduktan sonra bir şeyler yapmak gerektiğini belirten Elgin,
çok da önceden davranmamak gerek diyor: “Ekonominin ip üzerinde gittiği
ülkelerde önceden çok önlem almak tehlikeli. Girişimcilikte belirsizlik de
çok.”
Bu işin de
sezonu var
Bazı işler için işyeri açmanın kötü fikir olduğu zamanlar var. mayıs ayında
açılacak kitapçının çok büyük ihtimalle sene sonuna gelmeden batacağını
söylüyor: “Mayıs-ağustos arası çok kitap alınmaz. Eylül ayında hızlanır.
Okulların açılmasıyla birebir alakalı olmasa da hareketlenme o ana denk gelir.
Yapılacak işi seçerken bunların bilinmesi, ön görülmesi lazım. Ayrıca bazı
işler dönemsel olarak düşebilir. Sabit maliyetleriniz varsa çok iyi
hesaplamalısınız. Kira, personel, vergi, elektrik…”
Açmak
kolay kapatmak zor
Şirket kurmak artık eskisi kadar uzun sürmüyor. Evrak işlerinin tamamlanması 1
hafta hatta birkaç günde bile hallolabiliyor. Yurtdışında ise bu süre gün veya
saat değil, dakikalarla ifade ediliyor. İşi kurmak birkaç günü alırken kapatmak
için aylarca beklemek zorunda kalabiliyorsunuz. İşletmenizi kapatmaya karar
verdiğinizde duyuru yapmanız, herkese bildirmeniz gerekiyor. Amerika’da birlikte iş yapılan kişilerden
onlara karşı bir borç olmadığına dair belge alındığında bu işin bittiğini :
“Hiçbir şeyin kalmaması ve peşinizden size borcu olduğunu iddia eden kimsenin
çıkmaması gerekiyor. Böyle bir uygulama yapılmasının nedeni de önceki yıllarda
hayali iş yapıp insanları dolandıran birçok kişi olması.”
Eğitimsizlerin
şansı daha yüksek eğitimsizlerin girişimcilikte daha çok şansı var. Çünkü
eğitim alan, çalışma hayatında vakit geçirenlerin bir alternatifi oluyor. Fakat
eğitimsizin yok. Doğrudan havuza itiliyor ve yüzmeyi öğreniyorlar. Yapacakları
başka şeyleri yok.
Bir yer açmadan, kendi işinizi yapmaya karar vermeden önce psikolojik olarak da
hazırlanmak gerekiyor. Bu işte her ay alınacak belli bir maaş yok. Bazı aylar
ele para bile geçmeyebilir. Düzenli bir şekilde ödeme almaya alıştıysanız bu
çalışma şekli canınızı biraz sıkabilir. Ayrıca kişi böyle bir işe girişecekse
tamamen kendi isteği için yapmalı, “İleride çocuklarıma devrederim, onlar işin
başına geçer” düşüncesinde olmamalı.